30 Ekim 2024 Çarşamba

Binlik Viski,

 Saatlerdir önümde açık duran blog sayfasına sonunda bir şeyler yazmaya başlıyorum. Ama asıl mesele yazmaya başlamak değil, yazmayı bitirmek. Eylül yazmaları dışında bişi yazmamışım gibi ama aslında sonunu getiremedim hiçbir yazının. Bu yazının sonunu getirebilecek miyim? Bilmiyorum.. Ama yine de yazıyorum ve bu da bir şeydir diye düşünüyorum..

Ofis ortasında dertli dertli şarkıları ile efkarlandırıyor ihracat müdürümüz hepimizi. Bugün de yanıma gelmiş dedi ki 

" İlayda benim bir isteğim var benim için bir talep formu doldurabilir misin?" 

" Elbette abi neye ihtiyacın var?" dedim.

" Viski. Talep formu doldur bana şuraya binlik bir şişe viski aldır yaa. Ben böyle çalışamıyorum. Arada bir, bir duble içsem motive eder o beni. Aldır, gözünü seveyim yaa.."

" Tamam abi aldırayım.."

Binlik viski var mı bilmiyorum lakin bildiğim bir şey var ki bana da lazım bir duble bir şeyler ama viski sevmem.. Votka mı aldırsam veyahut baileys derdimize çare olabilir. Baileys li kahveler.. :)

Acıların içinde sevinçler, sevinçlerin içinde de acılar..

Şarkıların sözleri nasıl dolduruyor zamansız gözlerimi.. dönüp dolaşıyor kulağımda, zihnimde, kalbimde.. takılı kalıyor yankılanıyor..

Diyor ki "Yine bugün hatırıma sen geldin" 🎶

Diyor ki  "Yaşamak bana uymuyor" 🎶

Ve ben de diyorum ki; 

ah..

Her Ay'a Bir Kitap 1 : Fahrenheit 451

"Düşlerin olmadan her yer uzaktır." demiş hiç tanımadığım biri, çok iyi tanıdığım ve çok sevdiğim biri de "Okudukça düşlerine...