21 Eylül 2024 Cumartesi

Hayatımın ilk tatil sabahından, :)

Günaydın diyerek başlanır mı bir yazıya? Neden başlanmasın diyor içimden bir ses. Burası benim blogum, arşivim, dünyam.. Ben neyi nasıl istersem o öyle olur, olabilir gerçek hayattan bağımsız. 
Hayatımın ilk tatilinin sabahı bu. Küçükken ara tatilde arkadaşlarım hep bir yerlere giderdi, tatil yaparlarde durum hiç böyle olmazdı. Biz Şubat tatilide 1 haftalığına amcamlara gider ve dönerdik. Başka bir rotamız olmazdı ama ben hep gitmek isterdim başka yerlere. Uzak yerleri düşlemeye o zamanlarda başladım sanırım. Ha tatil diye geldiğim yerin evimden yarım saat uzaklıkda olduğu gibi bir gülünç kısmı var. Lakin yine de mutluyum. Bazı şeyler minik minik oluyor. Bir sonraki tatil hayalim de çok uzakta değil evime lakin gitmeyi istediğim bir yer. Bu yüzden önemi yok ne kadar uzakta eve..
Peki nasıl gidiyor diye soracak olursanız ben de bilmiyorum. Biraz olumsuzluklar oldu istisnaları kaydeye almmdan şunu diyebilirim ki çok kalıpları olan biri değilim bu yüzden çok mesele etmiyorum ama arkadaşlarım mutlu mu emin değilim bu yüzden tam olarak mutluyum diyemememdeki neden. Yine de sonunda güzel hatırlayacakları bir tatil olacağını biliyorum :) Hem tatil sonunda onlara küçük hediyemden habersizler şuan. :) Bu yüzden güzel başlamasa da güzel bitecek :) 

Burdan da bahsedeyim biraz size. Şehirin hemen kıyısı ama merkezde değiliz, merkeze gitmek için 15 dk yürümeliyiz denize varabilmek için bu süre 20-25 dk oluyor yürümeyi sevdiğimden benim için bir sorun değil, Aylin abla için de sorun değil gibi fakat Ezgi bu durumdan biraz üzgün bunu hissedebiliyorum. İhtiyacımız olacak araç gereçler ile ilgili de biraz sorun yaşadık çünkü aramızda daha önce tiny house da kalmış biri yoktu. Ortadaki evin bize ait olması da pek hoşnut etmedi bizi..

Lakin her şeye rağmen keyifli bir yanı olduğunu düşünüyorum ben. İstediğimiz gibi haraket edebiliriz tatil bitip de çıktığımızda arkamızdan max.15 dk konuşulacak kötü bişi yapacağımızdan da değil ama insanlar işte konuşmayı seviyorlar üstlerine düşmeyen her şey hakkında.. 

Ayrıca sofra hazırlamak arkadaşlarla zevkli:) dalaşmak onlarla, uğraşmak, sinirlendirmek.. Rakı masası hazırlamak, hazırlarken de içmeye başlamak(en sevdiğim) sonra oturmak hep beraber masaya(uyuzluklar olsa da hepberaber oturabilmek masaya), şarkılar dinlemek, şarkılar söylemek, şiirler okumak(evet şöyle bir gerçek var ki içtiğimde kalbimin hadi şiir zamanı dediği bir zamanı oluyor :) ) "ee bizde bişi yok" lar, az sonra gelen "noluyo bir anda sarhoş mu oldum" düşünceleri, gerçi Ezgi birasından ilk yudumu aldığında bunu düşünmüştü bile bence ama bu düşünce aramızda kalsın ;) , Ezgi nin "benim bir sevgilim vardı" hatırlaması, Aylin ablanın "benim de çocuklarım" düşüncesi, benim "benim kimsem yoktu" yu derinden hissedişim.. , "sarhoş olduk" lar durun şu masayı toplayıp size kahve yapayım diyişim, masanın üstündeki her şeyi zorlukla toplayıp mutfağa yığışım, içeri giren herkesin yatağa uzanış, dünyanın dönüşünü iliklere kadar hissediş, uyumayın ya daha tekila içcez diyişim, kahve yapcam ayılcanız durun diyişim, buna inanışım, ben kahveyi yaparken kusmam lazımları duyuş, tekila içemeyeceklerini fark edip sadece ayılsınlar biraz diye kahveleri içmelerine yardım edişim ve herkesin uyku moduna geçişi.. Sonra uyudunuz mu diye soruşum, herkesin bir yatağa toplanışı,sıra sıra uyuyup uyanıp aşşağıdaki yatağa-yukardaki yatağa geçiş durmaları, uyumamız, şaşamayacak şekilde gecenin köründe uyanışım ve asla uyuyamayışım, zar zor tekrardan uykuya dalışım..

Sabah çok daha erken uyansam da ve yürümeye gitmeyi planlamış olsam da öncesinde istemedim ve uyudum. Saat 09:30 kızlar uyuyor kahve içmek istemiş olmama rağmen ses olmasın diye sallama çay yaptım ve bahçeye çıktım. Birkaç fotoğraf çekmek isteyip kameramı da aldım lakin şarjının bittiğini tam da şuan gördüm. Bu beni üzmedi en anlayışlı,ılımlı anımdayım sanki bu tatilde. :) Tabletimin de beni uzun süre idare edebilecek bir şarjı yok. Fakat bu  sorun değil. Herkes yavaş yavaş uyanmaya başladı ve ben herkesin yavaş yavaş uyandığı zamanları da herkes uyurken uyanık olmayı da çok seviyorum..

Bu " İlk Tatilimin, İlk Yazısı " hissediyorum ve umuyorum ki son da olmayacak. 
Başladığım gibi bitirsem nasıl olur? Çünkü hayla "Günaydın" denecek saatlerdeyiz. 
Ben arkadaşlarıma "Günaydın" demeye gidiyorum.
Ve sizede de "Aydın bir gün" diliyorum:) 
O zaman;
"GÜN-AY-DIN" :))

1 yorum:

  1. dün dedim ki abine, bisikletle bir dünya turumuz olacaksa o kardeşimle olacak, hissediyorum ;)

    YanıtlaSil

Her Ay'a Bir Kitap 1 : Fahrenheit 451

"Düşlerin olmadan her yer uzaktır." demiş hiç tanımadığım biri, çok iyi tanıdığım ve çok sevdiğim biri de "Okudukça düşlerine...