En uygun "an" şu an!
Çocukluğumdan beri diyeceğim ama hala çocuk sayılırım (22 yaşında olmam bişi değiştirmez.) ama hangi yaşlar "çocukluk"a dahil? Daraltayım kendimce ve diyeyim ki kendimi bildim bileli, hayaller kurdum. Uçsuz bucaksız hayaller kurdum hem de, uçağa binmek isterdim ama uçakla gidilen ülkelerin bulutların üstünde olduğuna inanırdım. Uçakla gidilen diyarlarda yaşamak isterdim, bulutlarda. :) Pembe düşlerdim o diyarı, bulutlarla, yumuşacık..
Hayal kurmayı hep çok sevdim. Üstelik benim hayallerimin hiç öyle köşeleri, kalıpları, zamanları, duvarları.. yoktu. Hayaller kurarken gerçekleri hiç sevmezdim. Olabilme ihtimalini hiç düşünmezdim. Bulutların üstünde yaşamak istiyorsam, neden yaşayamayayım ki? Gerçekler çok gerekli mi yani, kalıplar duvarlar.. Gerekli mi? Hayalleri yıkmak gerçekten gerekli mi? Küçüktüm ya işte, hayal kurmaktı severek yaptığım. O anın büyüsüne kapılmak, saçmalamaktı.. Lakin gerçek etmek yoktu planda, hayallerin gerçek edilebilecek şeyler olduğunu düşünmemiştim o zamanlar hiç. Gerçek edilebilir şeyler hayalden ziyade istek gibi gelirdi bana. İstekler gerçeklik barındırırdı, hayaller ise absürt olurdu. Hayal kurmayı acayip çekici edendi bu, benim sevdiğimdi bu. Şuan yazarken fark ediyorum ki, ben gerçek edebileceklerimi istek olarak nitelendiriyorum ama gerçek edebilirsem isteğimi gerçekleştirdim değil hayalimi gerçekleştirdim diyorum. Neden? Bilmiyorum..
Hayaller kurarken hiç zaman kavramını düşünmedim. Hayalini kurduğum şeyi ne zaman yapmak istediğimi hiç, bilmedim. Gerçek etmek değildi niyetim sanki sadece kurmaktı, kurma kısmı ile daha çok ilgileniyordum. Çünkü gerçekleştirmek çok uzak ve imkansız geliyordu. Belki nedeni bulutların üstünde yaşamak gibi kapılara çıktığı içindir hayallerim..
Fakat artık yavaş yavaş gerçek etmeye başlayınca istekleri, sonra hayalimi gerçekleştirdim diye anlatınca sağa sola artık hayallerimi bulutsuz bir zemine yerleştirmeye başladığımı fark ettim. Ve o hayallere zamanlar vermeye başladım. Yavaş yavaş gerçekleştirmeye bile başladım. Artık hayallerini kurduğum şeyler uçakla uzak diyarlarda bulutların üstünde yaşamak değil. Ama elbette uçakla uzak diyarlar var.. Sadece daha gerçek zeminlere oturttum. Ama vazgeçmedim hiçbirinden. Hem artık eskisi kadar güçsüz de hissetmiyorum, sanki artık çok çok uzaklarda değil isteklerim. Onlar için çabalarsam olurlar sanki. Ağaçların dalları gibi bazı dallar yatay büyürken bazıları göğe yükseliyor ama biraz çaba ile ulaşabilirim göğe uzanan daldaki o büyük meyveye.. :)
Başlığa da gelelim mi biraz?
En uygun "an" şu an!
Hayaller hayaller kurmuşken ve ne zaman yaparım hiç düşünmemiş, hiç planlamamışken bir anda tek tek olmaya başladı hepsi. Bundan 7-8 sene öncesinin hayali idi Fotoğraf makinesi almak, yaz boyu çalışmış para biriktirmiştim. Almak üzere iken kıyısından dönmüştüm hayalimin. Deniz kıyısı gibi hoş değil hayalinin kıyısından dönmek. O zaman çok üzülmüş, çok burulmuştum alamadığım için ama şuan iyi ki o zaman almamışım diyebiliyorum. Çünkü o zaman almak şimdiki kadar değerli yapmayacaktı onu. O zaman planlı idi, çalıştım onun için biriktirdim. Şimdi de çalışıyorum ve yine biriktiriyorum fakat almaya niyetlenmek ansızın oldu, almak apansız..
"Dedim ya, Eylül'dü Savruluşu bundandı kimsesizliğimin" diyordu Cemal SÜREYA, Evet kimsesizdim ama "Bu Eylül savrulmayacağım" diye inat edip söz verdim kendime.Bu karardan sonra bir bir yoluna girdi her şey. İsteklerim, hayallerim yavaş yavaş bir bir oldu. Hiç hesapta yokken bir hayal kurdum ve açıköğretime kaydoldum, hiç hesapta yokken fotoğraf makinesi almaya karar verdim ve aldım, hiç hesapta yokken tatil hayal ettim organizasyonunu yaptım ve gidicem, (hayatımın ilk tatili, üstelik arkadaşlarımla) pskoloğumun da desteği ile yazdıklarımı artık paylaşmak istediğime karar verdim ve bir instagram hesabı açtım, instagram gönderilerinin yazı kısmının kısıtlı olduğunu fark ettim ve bu blogu kullanmaya karar verdim...2019 da açılmış bir blog 5 yılı sonra kullanmaya karar veriyorum. Üstelik Hiç hesapta yokken birkaç dakika içinde karar veriyorum bunu yapmaya..
Ben söylemek istiyorum ki hiç hesapta yokken oluyo güzellikler. Bu yüzden, düşünüyorum ve artık savunuyorum ki yapmak istediklerimiz ve hayallerimiz için uygun zaman diye bir şey yok. Yarın yaparız demeye gerek yok. Bugün o hayalleri gerçek edebilmek için ne yapabilirim diye bakmak gerek. Beklememek gerek. Çünkü uygun zaman diye bir şey yok. Öyle bir kalıp yok inanmayın. Kalıplara sokmayın kendinizi, daraltmayın, şekillendirmeyin. Kurun hayallerinizi ve hemen bir şeyler yapmaya başlayın. Güzel şeyler ansızın oluyor bunu defalarca gördüm. Bana inanın..
Buna inanın, en uygun "an" ; "ŞU AN!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder