3 Ağustos 2025 Pazar

Kusura Bakmadım,

Kusura bakmadım, 

Bugün durultmaya çalıştırdığım zihnimle yürümeye çıktım. Taktım kulaklarımı açtım listemden bir şarkı ve susturmaya çalıştım zihnimi. Yürüdüm ve yürüdüm. Sonra telefonum çaldı. Aramaya elimin gitmediği ona karşı incindiğim biri. Havadan sudan konuşmanın sonunda 
"Aramıyorsun uzun zamandır aramak görüşmek istemiyorsan kendin bilirsin" dedi. 
"Ben aramadan arayamıyorsan bir şey demiyorum kendin bilirsin" dedim. 
Ve üzerine dolandırdık da dolandırdık lafları. 
"Sen." Dedi "iyi değilsin sesin kötü geliyor" ve ekledi " sen burdayken de kötü görünüyordun yorgunum falan diyorsun ama iyi değilsin yüzüne sesine yansıyor" dedi. Ve nasıl oldu ise bu kadar iyi olamamanın içinde biz onun dertlerini konuştuk. Üzgündüm aramızda olan olmayan şeyler adına ama ağzımı açıp bişi demedim. Çünkü yine ben haksız olacaktım o haklı. Bu nedense hep böyle. Bişi demedim. Gücüm yok çünkü en ufak şeyleri bile tekrar yaşamaya. Belki onlarca kez söyledim yaşadığım yerin bana iyi gelmediğini durdu ve "orası sana iyi gelmiyor mu?" Dedi sanki ilk defa bu kanıya varmış gibi.. yorgundum. "Gelmiyor." Dedim sadece. O kadar. Araya giren saçma sapan cümlelerden sonra kapattım telefonu. Tam içimde bir buruklukla, nefes alamıyor gibi hissetmemi göz ardı ederek çalan şarkının sesini yükseltmeye çalıştım apar topar. Sonra derinde bir nefes çektim ve yürümeye devam ettim. 

Derken mesaj geldi başka bir çok sevdiğim kişiden "kusura bakma" demiş ve kurmuş cümlelerini. Kusura bakayım istememiş. İstemiş de aradan baya zaman geçtikten sonra gelmiş gibi bu cümle. İşin tuhafı bu ara bana insanlar çok fazla kuruyor bu cümleyi. "Kusura bakma..." dan sonra farklı farklı bir sürü şey geliyor. Lakin fark ediyorum acı bir şekilde ki. Kusura bakmıyorum. Umursamıyorum yada umursamamayı öğrenmeye çalışıyorum. Bilmiyorum. Lakin konuların dönüp dolaşıp aynı yerlere gelmesinden bıktığım için de açmıyorum asla ağzımı. Açasım da gelmiyor işin aslı. Yorgunum ve çabalamıyorum kimse adına. İstemiyorum da kötüsü. Gelmiyor kimse için hiçbir çaba içimden. Öyle mi oluyor diyorum öyle olsun. Bu kadar çabasızlık içinde çabalayan olmak istemiyorum.. 

Geçen gün bişi fark ettim. Öyle birden bire. Olurdu bu, bilirsiniz siz de. Bişiler gözünüzün önündedir ama çoğu zaman görmeyiz. Sonra birden bire görünür olur. Hem de en net hali ile dersiniz ki bunca zaman nasıl göremedim, öyle bir şey oldu. Çok sevdiğim biri önem verdiğim şeyler üzerine beni üzeceğini düşündüğü bişi yaptı, daha doğrusu yapmadı. Ben buna tepki verir kırılırdım. Kızardım değil bakın kırılırdım. Çünkü önem verilen kişilerin önem verdiği şeylere de önem verilmesi gerekir diye düşünürüm. Önemsenmemiş hissederim. Hala öyle hissediyorum lakin sanırım yorulduğum için bir eylem gücüm yok. Belki de eskisi kadar önemsemiyorum bu konuyu. İnsanlardan ki hayatıma yeni giren insanlardan o kadar bişi beklemiyorum ki.. ama konumuz bu değil. Önemsediğim bir şeyi karıştırdı ve önemsemiyormuş gibi göründüğü için çok üzüldü. Bunu anladım. Üzülmesin istedim. Önemli olmadığını söyledim. Önemliydi dedi. Sorun değil dedim. Sorun dedi. Ne tepki versem boynunu eğip hak verecekti bana besbelli. Kendi kendisine kızıyordu ya hem de fazlaca benim de kızmamı istedi. Kızmadım, tepki vermedim. Çünkü gerçekten sorun etmedim. Sonra birdenbire bu tepkisi başka bir şeyi gösterdi bana. İlk defa bir kişi bana karşı bir yanlış yaptığında (Ki bu yanlış değildi) hiç savunmadı kendini, ama şöyleydi demedi, mazeret bulmadı, haklı çıkarmadı kendini.. nasıl tepki verirsem vereyim kabul edecekti bunu. Ben sakince tepki vermeme rağmen kendine kızgınlığı geçmedi. Ben bir anda farkettim. Kimse bana karşı kendini savunmadan durmamıştı şimdiye kadar. Hatalı olduklarını kabul etmemişlerdi.. Ben etmiş miydim? Ettiğim noktalar elbette ki vardı. Ama insanlar bana karşı her ama her konuda hep haklılardı.. ya manipüle ediliyordum, ya haksız çıkartılıyordum, ya da işin sonunda kıyamıyordum kimseye...

Hep ben haksızdım..
Konu farketmeksizin..
Ben hep haksızımdır çünkü. 
Diğer herkes ise haklı..

Bugün "kusura bakma" dendi,
Bakmadım ben de..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her Ay'a bir kitap 3: Dünyayı Bisikletle Dolaşan Çocuk

Her Ay'a bir kitap 3: Dünyayı Bisikletle Dolaşan Çocuk  Güneşin doğumuna eşlik ettiğim bir günde yazayım istedim bu yazıyı. Bu yüzden ki...