" ohoo.. kocaman bir dalga geliyorr.. zıplayacağız hazır mısınız? Geliyorr.. 1.. 2.. 3 ZIPLAYIN! .."
" ŞU Gelene bakın.. Bu seferki en en kocamanı.. geliyor, geliyor, ZIPLAYINN.."
Küçüktüm, meydan okurduk dalgalara..
Yüzüme çarpsa da o dalga, gözlerimi kan çanağına çevirse de, dudaklarım mos mor olsa da saatlerce meydan okurdum. Bazen başarırdım, tam zamanında. Bazen başaramazdım. O dalga alır suya çarpardı beni. Ama sudan çıkar yeni gelecek olan dalgada yine denerdim. Yenilmek yoktu sanırım küçükken. Yine yeni yeniden denemek vardı..
Şimdi yanımda çok sevdiğim biri olsa. Veyahut sevdiğim biri olsa, ben yine meydan okurum o küçük kalbimle dalgalara. Çünkü bunu kıymetli bulurum. Sanki aynı dalgaya birlikte göğüs germek gibi.. özel olduğunu düşünürüm..
Lakin bir başıma girersem o dalgalı denize, baş edemem en küçük dalga ile bile. Uğraşamam.. Uğraşmak gelmez içimden.
Üstelik tam da şuanki yaşımda isem,
"başlarım denizine de dalgasına da" der çıkarım sudan!
Siz şimdi
Konuyu deniz sanacaksınız, konuyu dalga.
Konu ne deniz, ne dalga..
Konu ne deniz, ne dalga..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder